|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bir Corydoras üretim Macerası ; Ipliğin Hikayesi...
Yazının adı bir corydoras üretim macerası aslında, fakat başrolünde iplik var; 3 hafta önce yumurtadan çıkan tül kuyruk albino çöpçü yavrusu. Şanslı bir yavru, çünkü benim merakım sebebiyle 3 kardeşi ile birlikte ana tanktan ayrıldı ve bugünleri görme şansı oldu.
İşyerimde bulunan bu tanktan bahsedeyim size öncelikle. 56 litrelik mobilyalı, şelale filtre ve bir ısıtıcı ile fazla balık yükü olmaması kaynaklı idare edebilen, düşük destekli bitkili bir tank. Otomatik yemleme makinası mevcut bu tankta ve ben günlerce ortalıkta olmasam bile balıklar kendi kendilerine idare edebiliyorlar. İçinde 4 adet tülkuyruk albino corydoras, 5 adette vatoz var şu günlerde. Yılbasına kadar erkek ramireziler de mevcuttu burada ancak, onlar da birazdan bahsedeceğim yanlışlıklar sebebi ile “ölmemeleri için” tanktan alınıp evdeki akvaryumlarına adapte edildiler. Haftada 2 kez ( unutmazsam elbette) deep floramin ve deep floramin-FE ile DIY potasyum gübresi veriyorum tanka ve unutmadığım sürece haftada 1 kez dip çekimi yapıyorum. Aklıma nadiren gelse de torufix ekliyorum ara sıra birde. ( maşallahı eksik etmeyin lütfen)

İpliğin anne babalarını satın almam yaz aylarına rastlıyor. 4 birey olarak satın almıştım onları ve şansıma 3 erkek 1 dişi çıktılar. Satın alma sebebim ise merak aslında; tül kuyruk çöpçü beslemeyi merak ettim sadece, diğer çöpçülere göre sıkıntı veya problemleri olup olmayacaklarını gözlemlemek istemiştim.. Hatta takip edenler hatırlayacaklardır, “nasıl bir üretimle elde ediliyor bu balıklar” diye bir başlık ta açmıştım. (Murat hocamın yazdıklarının üzerine bir de araştırınca seçilimli üretimle elde edildiklerini okudum, çok ilginç geldi. Bakalım yavrular ne çeşit balıklar olacaklar hep birlikte göreceğiz…)
Bir süre karantinada kaldıktan sonra balıklar direkt bu tanka geldiler. O sıralarda bitki yükü oldukça düşüktü, düşük derken birkaç bitkinin yanında tankın hemen hemen yarısını kaplayan bir moss öbeği mevcuttu tankta. Dekor ve diğer sakinler değiştiler zaman içinde, fakat çöpçüler sabit kaldılar. Büyüdüler , kasım ayı gibi kurlaşmalar başladı. İşyerinde balık üretmek ise oldukça zahmetli ve riskli olduğundan üretmeyi hiç istemedim ve denemedim. Onlar da yılbasına kadar benim bu düşünceme uyuyor gibi görünüyorlardı ki bir hatalar silsilesi ile onlarca yumurtamız oldu.

Anne yumurtaları yapıştırmak için kendine yaprak ararken..
Yılbasının ertesi günü çalışmaya geldiğimde fark ettim odada hiçbir prizin çalışmadığını; tatil sebebiyle güvenlikçi arkadaşlar bütün sigortaları indirmişler. Benim odamın bulunduğu kattaki sigorta da bozulduğu için açamadık. Bu sebeple havasızlığa nispeten dayanabilecek olan vatozları ve çöpçüleri tankta bırakıp, ramirezileri eve götürdüm. 4 gün bu şekilde kaldılar, su ısısı 20-21 derecede sabitlenmişti. Filtre çalışmadığı için su hafif bulanmıştı fakat balıklarda hiçbir sıkıntı yoktu , aksine bir heyecan bir koşuşturma. ..Evden hazırlıklı geldim elbette tatil bitince, bakterisi oturmuş olan bir tankımın filtresinden aldığım elyafı getirmiştim , biraz da su değiştirdim ve yine kendi hallerine bıraktım onları. Ancak 2 gün sonra yumurtlamaya başladılar su 24 dereceye geldiği halde, o yaprak senin bu taş benim ….( Koşuşturmayı seyretmesi oldukça eğlenceli , hatta tropeus izlemek gibi bir şey , yorulup bakamıyorsunuz bir süre sonra )
Bildiğiniz üzere – ben günlerce de araştırdım- normalde corydoraslar 48 saat içinde çok nadiren 3 gün içinde yumurtlamayı bitirip, normal hayatlarına devam ederler.. Benim balıklarımda ise tam tersi bir durum oldu; yaklaşık 1 ay boyunca her gün yeni yumurtaları temizledikleri yerlere yapıştırdılar. Gülay hanımla konuşmuştuk bu durumu kedibalıkları forumunda; ona da belirttiğim gibi , üretim düşünsem saçımı başımı yolacak hale getirirlerdi herhalde beni , çünkü ebeveynleri hiçbir şekilde tanktan alamadığınızı ve dolayısı ile yumurtaların her gün yendigini düşünün, ve her gün yumurtlamaya kaldıkları yerden devam ediyorlar aynı zamanda.. 
Birkaç gün nasıl olsa yiyecekler diye umursamadım aslında yumurtaları, fakat onların göremedikleri bir yaprakta bulunan 1 yumurtayı gözüme kestirmiştim. Başımı çevirdiğim her an o yumurtaya bakıyordum , yenip yenmediğini anlamak üzere.. 4. Günün sonuna kadar yenmediğini görünce merakıma yenilerek almaya karar verdim onu. Fakat nereye ??
İnanması güç belki ama bir plastik çay bardağına toplam 2 parmak suyun içine aldım yumurtayı , karanlık bir yere. İçine de hiçbir şey eklemedim üstelik; birkaç yerde okuduğumu hatırlıyordum karanlık olduğu takdirde sirkülasyonun problem olmayacağını. Sonradan aklıma Bayram abinin de yoğurt kabında yumurtadan çıkarttığı çöpçüler gelince denemeye karar verdim. Yumurtlandığının 7. Günü yumurtadan çıktı iplik. Adı neden mi iplik ? Üretin ve görün diyorum sadece. 4-5 mm uzunluğunda bir dikiş ipine bir incecik düğüm atın; işte corydoras yavrusu.. Muhtemelen plastik bardakta olmasa görmek mümkün olmayacaktı Ancak o şekilde inceleme şansım oldu yavruyu ; aşağıda ilk yumurtadan çıktıktan sonraki fotoğrafı da var. O yumurtadan çıkınca halen daha yumurtlamaya devam eden balıkların 3-4 adet yumurtasının olduğu bir yapragı da aldım bir kaba , 3 ü yumurtadan çıktı; böylece yalnız kalmayacak iplik , kardeşlerinin ilk yumurtlandığı anı da görme şansı olan bir yavru oldu…

İşte iplik ve yumurta kardeşleri..

İpliğin yakın çekimi
2 hafta kadar bir plastik kapta tetra discus’u ufalayarak ve kankurdunun donmuş olanını ezerek büyüttüm onu; sonradan nano tanka aldım, kuyruğunun oluştuğunu görünce. 3 gündür fotoğraflamaya çabalıyorum fakat kuyruğunu gösterip mossların arasına kaçıyor, o yüzden maalesef kardeşlerinin fotoğrafları mevcut burada, onlar işyerimde kurduğum başka bir nano tankta yumurtadan çıktılar ve 2 hafta sonra görebildim onları; kocaman gürbüz bıyıklılar olmuşlardı…

Anne balık... 
İpliği neden bir kapta büyütmeye çabaladığıma gelince; Gülay hanım ve sn. Onur Şahin’in bu konuda verdikleri öneriler sebeplidir. Evdeki nano tankımda bitki kumu var bildiğiniz gibi, aquaclay, iri taneli bir kumdur. Bir corydoras yavrusunun kuyruğu gelişene kadar geri hareket edemediği ve başını bir yere soktuğu zaman çevireceği bir alan olmadığında öldüğü konusunda verdikleri bilgiler sebebiyle önce kuyruğunun oluşmasını bekledim.. İşyerimdeki nanoda yaşayan kardeşlerine ise hiçbir şekilde özel bir yem vermedim. Onlar için huzursuz da olmadım aslında, hagen siyah kum var o tankta ve kafalarını kurtaramayacakları boşluklar yok çünki. Fakat karideslere verdiğim bitsler ve oturmuş bir tank olması sebepli olduğunu düşünüyorum iplik’ten daha çok büyümelerinin ve gürbüz yavrular olmalarının…
Buyrun fotoğrafları ise burada….


Gün geçtikçe büyüyor iplik ve kardeşleri,şu aralar 8 mm civarındalar.Umarım kocaman balıklar olduklarını görmek ve torun sahibi olmak ta nasip olur.. 
Besleyenlere yardımcı olması dileklerim, teşekkür ve saygılarımla....
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 3 ziyaretçi (5 klik) kişi burdaydı! |
|
|
|
|
|
|
|